”Sübhanallahi mil’el mizan” Zikri, tesbihi, tehlil ve tekbir’i;
İmam Süyûtî’nin (R.A) Cemu’l-Cevâmi’ ve Câmiu’s-Sağîr’inin belli bir düzene (ale’l-ebvâb: bâblara-bölümlere) göre yeniden tasnif edilerek ve bazı ilaveler de yapılarak, Alaaddin Ali el-Muttakî tarafından hazırlanan Kenzü’l-Ummâl isimli hadis kitabında mevcuttur.
Kenzü’l-Ummâl, âlimler tarafından kaynak olarak kabul edilen bir eserdir. Yine bu eser, bizzat müellifi Alaaddin Ali el-Muttakî (R.A) tarafından, mükerrer, tekrar eden hadisler çıkartılıp, yaklaşık üçte bire indirilerek “Müntahâbu Kenzü’l-Ummâl” adıyla kısaltmıştır.
Bu Tesbih Hz. Ali (R.A)’dan rivayet edilmiştir.
Peygamber Efendimiz (asm), şöyle buyurmuştur:
“Her kim ömrünün uzun (bereketli ve mutlu) olmasından hoşlanırsa, düşmanlarına karşı yardım olunmayı severse, rızkında bolluk olmasını dilerse, kötü ölümden korunmayı isterse; akşama erdiğinde ve sabaha kavuştuğunda (şu tesbih, tehlil ve tekbiri) üç kere söylesin”
سُبْحَانَ اللّٰهِ مِلْءَ الْمِيزَانِ مُنْتَهَــى الْعِلْمِ وَ مَبْلَغَ الرِّضَا وَزِنَةَ الْعَرْشِ
لاَ إِلٰــهَ إِلاَّ اللّٰهُ مِلْءَ الْمِيزَانِ وَ مُنْتَهَــى الْعِلْمِ وَ مَبْلَغَ الرِّضَا وَزِنَةَ الْعَرْشِ
وَاللّٰهُ أَكْبَرُ مِلْءَ الْمِيزَانِ وَ مُنْتَهَــى الْعِلْمِ وَ مَبْلَغَ الرِّضَا وَزِنَةَ الْعَرْشِ
“Sübhânellâhi mil’el-mîzân ve müntehe’l-ilmi ve mebleğa’r-rızâ ve zinete’l-Arş.
Ve Lâ ilâhe illellâhu mil’el-mîzân ve müntehe’l-ilmi ve mebleğa’r-rızâ ve zinete’l-Arş.
Ve Allâhu ekberu mil’el-mîzân ve müntehe’l-ilmi ve mebleğa’r-rızâ ve zinete’l-Arş.”
Duanın Türkçe Anlamı :
“Allah Teala’yı; Mizân’ın dolusunca, ilminin hudutsuzluğunca, rızâsına erinceye dek ve Arş-ı A’lâ’nın ağırlığınca tesbih (noksan sıfatlardan münezzeh, kemâl sıfatlarla mevsuf olduğunu kabul) ederim.
Yine Allâh’ı, Mizân’ın dolusunca, ilminin sonsuzluğunca, rızâsına ulaşıncaya kadar ve Arş-ı A’lâ’nın ağırlığınca tevhîd (ile O’ndan başka ilah olmadığına şehadet) ederim.
Ve yine Allâh’ı Mizân’ın dolusunca, ilminin sınırsızlığınca, rızâsına kavuşuncaya değin ve Arş-ı A’lâ’nın ağırlığınca tekbir ederim (en büyük O’dur, azamet sahibidir, yüceler yücesidir).”
(Kenzü’l-Ummâl, Hadis no: 4955)