Havas Okulu - Tekil Mesaj gösterimi - Haddini bilmek
Tekil Mesaj gösterimi
  #1  
Alt 24.12.17, 12:13
Havasokulu Havasokulu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Daimi Üye
 
Üyelik tarihi: 28.04.15
Bulunduğu yer: Nefes Aldığım Yerde
Mesajlar: 14,906
Etiketlendiği Mesaj: 900 Mesaj
Etiketlendiği Konu: 0 Konu
Standart Haddini bilmek

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Edebe riayet etmeyen hiç kimse, Allahü teâlânın sevgisine ve rızasına kavuşamaz, evliya da olamaz. Din büyüklerinin yolu, baştan sona edebdir. Edeb öğrenilmeden, ilim öğrenilmez. Feyzin kaynağı edebdir. Feyz, edebli olana gelir, edebsize gelmez. Din, edeb ve tevazu demektir. Edeb, giriş kapısıdır. Sonra tevazu gelir. Ahlak ve edeb, aklın dışarıdan görünüşüdür. Kişinin aklı, edebi kadardır. Edeb kendini kusurlu bilmektir, haddini bilmektir. En yüce ilim de, haddini bilmektir.

Üç edebin önemi
1- Allahü teâlâya karşı edebdir. Yani zahiri ve bâtını ile tamamen kulluk içinde olmalı. Allahü teâlânın bütün emirlerini yerine getirip, yasaklarından sakınmalı.

2- Resulullah efendimize karşı edebdir. Bu da itikatta, iş ve hallerde Ona uymaktır.

3- Hocasına karşı edebdir. Çünkü Peygamber efendimize uymasına, hocası vasıta olmuştur. Bu bakımdan, hocasını hiçbir zaman unutmamalı.

Allahü teâlâ, kendisine karşı yapılan günahları, isyanları tevbe edilince affediyor, ama Habibine karşı yapılanları affetmiyor. Peygamber efendimiz celis-i ilâhidir, yani Allahü teâlâ ile beraberdir. Vârisleri olan İmam-ı Rabbani hazretleri gibi büyükler de öyledir. Onları üzmek çok kötüdür, çok sakınmak lazımdır. Büyük zatlar, (Hocamdan yalnız edebim sayesinde istifade ettim) demişlerdir.

Molla Abdullah isminde bir müderris, iki talebesiyle Silsile-i aliyye büyüklerinden Seyyid Tâhâ-yı Hakkarî hazretlerini ziyaret için Nehri'ye giderken, çayın başında oturdular. Molla Abdullah talebelerine, (Herkes orada büyük bir zatın olduğunu düşünüp, abdest alarak Nehri'ye gider. Ben bu âdeti bozup, abdest almadan gideceğim) dedi. Talebeleri, (Hocam, biz bu âdeti bozmayalım, abdest alıp da gidelim) dedilerse de, Molla Abdullah, (Bu dini bir hüküm müdür? Ben yapmam) dedi. Sonra, serinlemek için elini yüzünü yıkarken, bastonu suya düştü. Elini uzatıp almak isterken baston başına, yüzüne vurarak yüzünü gözünü kan içinde bıraktı, sonra baston kayboldu. O da böyle söylediğine pişman oldu. Yaralarını sarıp abdest aldı, Nehri'ye gitti. Seyyid Tâhâ hazretlerinin dergâhına girince, bastonu duvarda asılı gördü. Gözleri bastona takılıp kaldı. Seyyid Tâhâ hazretleri, (Ne oldu, bu baston size dayak mı attı da ona bakıyorsunuz?) buyurdu. Molla Abdullah yaptıklarına pişman olup, tevbe etti. O zatın talebelerinden olmakla şereflendi.

__________________
Sözün kıymetini '' Lal'' olandan,
Ekmeğini kıymetini ''Aç '' olandan,
Aşkın kıymetini ''Hiç'' olandan öğren..

Alıntı ile Cevapla
 

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147