Osmanlı Sultanlarının ayet, hadis ve sembollerle süslü her biri üç-dört yılda dokunan Tılsımlı Gömleklerinden biri.
8 BİN İLMEKLE DOKUNUYOR
Osmanlı sultanlarının savaşta galip gelmek, nazardan korunmak ve şifa bulmak için giydiği gömleklerin üzerindeki harf ve rakamlar Kur’an’daki ayetleri temsil eder. Bu gömleklerin sırrı ise sadece gömleği dokuyan kişi tarafından bilinmektedir. Bunların ne manaya geldiğinin herkes tarafından bilinmemesi, gömleğin sahibinden kaynaklanıyor. Yani tılsımlı gömlek kişiye özel çalışma olduğu için o kişi hakkındaki özel bilgiler de bu şekilde saklanıyor. Bir gömlek 8 bin ilmekle dokunuyor.
GÖMLEĞİ GİYEMEDEN ÖLEN ŞEHZADE
Topkapı Sarayı’nda başlangıç ve bitiş tarihleri belli bir tek gömlek bulunuyor. Fatih Sultan Mehmet’in şehzadesi Cem’e ait. Kaynakların verdiği bilgiye göre gömleğin dokunmasına 30 Mart 1477’de başlanmış, 29 Mart 1480’de tamamlanmıştır. Ancak bahtsız şehzade bu gömleği hiç giyememiş, gömleğin yakası bile açılmadan günümüze kadar ulaşmıştır. Bu gömlekler içinde tarih ve isim taşıyanı çok azdır. Şehzade Selim’e ait 1565 – 1566 tarihli gömlek ve Sultan III. Murat’a ait 26 Ocak 1582 tarihli gömlek kitabeli nadir örneklerdir. Gömlekler suyla temasında yazı ve desenler akacağı için yıkanmazdı. Bu sebeple saray koleksiyonundaki gömleklerin çoğu giyilmeden kalmış, bir kısmı da yıkanmadan günümüze kadar gelmiştir.
HANGİ GÖMLEK NE İÇİN ŞİFA
Hastalıklara karşı, özellikle felç için (Kaside-i Bürde), ruhsal sıkıntılar için (Felâk ve Nas) surelerinin gömlekler üzerine yazıldığını belirten Evliya Çelebi, bu gömleklerin ayrıca şahsa özel olduğunu başkası giyse bile bir faydasının olmayacağını belirtiyor. Tılsımlı gömleklerin nasıl hazırlandığına ilişkin şu bilgileri buluyoruz: “Gömlek hazırlanmadan önce sarayın müneccimbaşısı gömleğin hazırlanma amacına uygun bir zaman belirler. Bu uygun saat halk arasında bilinen adıyla “eşref saati” dir. Daha sonra devrin ünlü hocaları istenen amaca uygun ayet ve duaları seçerler. Seçilen ayetler ve diğer yazılar devrin ünlü hattatları tarafından gömlek üzerine yazılır. Daha sonra da terziler önceden kesilmiş parçaları bir araya getirip, dikerler. Böylece bir tılsımlı gömlek; müneccim, din adamı, hattat ve terzinin işbirliği ile ortaya çıkar.”