Benzer bir hikayeyi size aktarmak istiyorum:
Mehmet Akif Ersoy, birgün ibadetini tamamladıktan sonra der ki
"Ya rabbi, keşke bir mümin beni sokakta durdursa da bana bir kol saati hediye etse"
O dönemlerde kol saati sadece zengin insnaların takıp kullanabileceği birşeydi, aşırı pahalıydı...
Sonrasında sokağa çıktı Mehmet Akif, çarşıyı dolaşmaya başladı, içinden ümit etmeye devam ederek "inşallah biri çıkar bana kol saati hediye eder"..
Sonrasında çarşıda kolu ya da bacağı olmayan insanlar görünce şok oldu, biran dehşete kapıldı ve koştura koştura evine döndü..."Ya rabbi ben pişmanım, kol saati falan istemiyorum, sana hamd olsun bana 2 tane kol, 2 tane bacak vermişsin..ne yapayım kol saati , affet beni Allah'ım" dedi ve hıçkıra hıçkıra ağladı...
|