ŞAH-I NAKŞI BEND HZ.LERİ NEFİS TERBİYESİ HAKKINDA ŞÖYLE BUYURMUŞLARDIR.
"Bu tarikatte kendi vücudunu nefy edip nefsini görmemek büyük bir başarı olup Allah'a vasıl olmanın ve kabul edilmenin sermayesidir.
Nefsinin emrine uymayan bir cahile tâbi olmak, nefsinin emrine uyan bir âlime uymaktan daha iyidir.
"Bu tarikata giren, kendi nefsini Firavundan yüz kat aşağı bilmedikçe bu tarikattan istifade edemez."
İşte bak ey kardeşim, bu sülûkü iyi düşün, anlamaya çalış. Bu yolda ilerlemek ne riya ile, ne çok namaz kılmakla, ne çok oruç tutmakladır. Tam fenaya erip Cenâb-ı Hakk'ın rızası olan hiçbir hizmeti küçük görmeden çalışmaktadır.
Abdülkadir Geylânî hazretleri buyururlar ki: "Ey kardeşlerim! Ben Allah'a sadece gece namaz kılmakla, gündüz oruç tutmakla, ilim okutmakla değil, cömertlik, tevazu ve sadr selâmeti ile vâsıl oldum."
Başkalarını ayıplayıp eleştirmeden evvela kendi nefsimize bakalım,firavundan aşağı göre biliyormuyuz nefsimizi,yoksa kimle olursa olsun hangi konu olursa olsun hep kendimizi'mi haklı görüyoruz ! Kimse kimseden üstün değildir üstünlük takvadadır edep'tedir çok ilmi ola bilir, bakın edebi ne durumda kendi edebimiz ne durumda !