Dünya sevgisi için..
Bir gün asaptan Ebu Derda’ya birisi geldi ve şöyle dedi.
“Ey Ebu Derda benim büyük bir hastalığım var. Bu hastalığımızı
iyi edecek bir ilaç tavsiye et.”
Ebu Derda sordu hastalığın nedir?
Adam dedi ki “Öyle sanıyorum ki benim gönlümde mutlaka
dünya sevgisi vardır. Adeta gönlüm dünya sevgisi ve hırsıyla
kararmıştır. Abdestimin de namazımın da nurundan eser göremiyorum.
Zikirden tespihten ve diğer ibadetlerden zevk alamıyorum.”
Ebu Derda dedi ki
“Senin bu hastalığın hastalıkların en büyüğü ve en tehlikelisidir.
Eğer vaktinde tedavi etmezsen Allah korusun imanın zevaline
kadar gidebilir.”
Ebu Derda’nın bu sözlerini dinleyen adam telaşlandı.
“Aman ey Ebu Derda! Sen neler söylüyorsun? O halde ne yapmam
lazımsa derhal yapayım.”
Adamın bu isteği üzerine Ebu Derda şunları söyledi,
“Evet, senin gönlün dünya sevgisi ve hırsıyla kararmış.
Bundan derhal kurtulman gerek. Bunun için yapacağın şeyler şunlardır:
1- Sık sık hastaların ziyaretine git. Onların içinde bulundukları
durumu yakından gör. Hallerinden ders al ibret al.
2- Bir cenaze olursa merasimine katıl namazını kıl kabre
kadar onu takip et.
3- Sık sık kabirleri ziyaret et. Oradakilerden dersler ibretler
al zira onlarda bir zamanlar senin gibi dünya sevgisi ve hırsıyla
doluydular. Fakat şimdi akıbetleri toprak altına girmek oldu.
Eğer hulusi kalp ile bu üç şeyi yaparsan gönlünden dünya
muhabbet ve hırsı defolup gidecektir. Bunlar sonra da gönlün nurlanır.
Basiret gözün açılır. Zikirden de tespihten de diğer bütün
ibadetlerden de zevk almaya başlarsın.”
Bir gün asaptan Ebu Derda’ya birisi geldi ve şöyle dedi.
“Ey Ebu Derda benim büyük bir hastalığım var. Bu hastalığımızı
iyi edecek bir ilaç tavsiye et.”
Ebu Derda sordu hastalığın nedir?
Adam dedi ki “Öyle sanıyorum ki benim gönlümde mutlaka
dünya sevgisi vardır. Adeta gönlüm dünya sevgisi ve hırsıyla
kararmıştır. Abdestimin de namazımın da nurundan eser göremiyorum.
Zikirden tespihten ve diğer ibadetlerden zevk alamıyorum.”
Ebu Derda dedi ki
“Senin bu hastalığın hastalıkların en büyüğü ve en tehlikelisidir.
Eğer vaktinde tedavi etmezsen Allah korusun imanın zevaline
kadar gidebilir.”
Ebu Derda’nın bu sözlerini dinleyen adam telaşlandı.
“Aman ey Ebu Derda! Sen neler söylüyorsun? O halde ne yapmam
lazımsa derhal yapayım.”
Adamın bu isteği üzerine Ebu Derda şunları söyledi,
“Evet, senin gönlün dünya sevgisi ve hırsıyla kararmış.
Bundan derhal kurtulman gerek. Bunun için yapacağın şeyler şunlardır:
1- Sık sık hastaların ziyaretine git. Onların içinde bulundukları
durumu yakından gör. Hallerinden ders al ibret al.
2- Bir cenaze olursa merasimine katıl namazını kıl kabre
kadar onu takip et.
3- Sık sık kabirleri ziyaret et. Oradakilerden dersler ibretler
al zira onlarda bir zamanlar senin gibi dünya sevgisi ve hırsıyla
doluydular. Fakat şimdi akıbetleri toprak altına girmek oldu.
Eğer hulusi kalp ile bu üç şeyi yaparsan gönlünden dünya
muhabbet ve hırsı defolup gidecektir. Bunlar sonra da gönlün nurlanır.
Basiret gözün açılır. Zikirden de tespihten de diğer bütün
ibadetlerden de zevk almaya başlarsın.”
Kaynak = Alıntı.
---------- Post added 15.09.17 at 09:34 ----------
Bu nefsi emmare denen şey yedi başlı ejderhaya benzer.
Öyle ki bir başı kesilmiş olsa, ortaya diğer bir başı çıkar. Ancak
yedi başlı bu ejderhanın bir asıl başı vardır ki diğer başlar buna
tabidir. Eğer bu asıl baş kesilirse diğer başlar yavaş yavaş yok
olur. İste bunun içindir ki nefsi emmare’nin asıl başı kesilmelidir.
Nefsi emmare’nin asıl başı mal mülk para ve dünya sevgisidir.
Nefsi emmare’nin asıl başını kesmek isteyen bir kimse önce gönlünden
mal mülk para ve dünya sevgisini atmalıdır. Bu da helal
lokma yemek ve Allah’ın kendisine vermiş olduğu nimetleri Allah
yolunda muhtaç ve yoksullara bir ölçü içinde dağıtmakla, imkânlarını
Allah yolunda seferber etmekle olur. Şah-ı Nakşibend hz.
demiştir ki ibadet on kısımdır, dokuzu helal rızıktır. İşte bunu becerebilenler
artık bundan ötesini de becerebilirler. Sahibi olduğunuzu
zannettiğiniz her şey sizin için bağdır ve aslında sahibi
olduğunuzu zannettiğiniz her şey sizin sahibinizdir. Şöyle düşü-
nün, bir balonun sepetinin içindesiniz. Sahibi olduğunuz şeylerde
kum torbaları. O kum torbalarını atmadan yükselmeniz mümkün
olmaz. Tam bir yükselme sağlamak için hepsini atmak gerekir.
Yanlış anlamayın cebinize koyduğunuz sürece bütün dünya
sizin olabilir hiç bir mahsuru yok, sadece gönlünüze koymayınız.
Hiçbir malın sizin olmayacağını bilin. Her şey Allah’ındır,
Allah’ın mallarını sahiplenerek Allah’a kafa tutmayın, hepsi sizin
elinizden gidecektir. Sadece sonsuz yaşamınıza transfer ettikleriniz
hariç.
Alıntı ..
|