Havas ilmi bir şifa ilmidir. Kur'an-ı Kerim'de
Biz de Kur'an'dan müminler için bir şifa ve bir rahmet olan ayetleri peyderpey indiririz. Zalimlerin ise ancak zararını artırır.
Ayeti ile bir nevi bildirilmiştir. Bunun için havas ilmine girmenin ilk şartı Kelimeyi Şehadettir. Yani İman sahibi olmak.
Büyü ve sihir ile olan farkını ise Bakara Suresi 102. Ayet'le belirtilmiştir.
Tuttular da Süleyman'ın saltanatı aleyhine, Şeytanların kapıldıkları şeylere uydular. Halbuki Süleyman kafir olmamıştı, Şeytanlar kafir olmuşlardı. İnsanlara büyü yapmasını ve Babil'deki Harut, Marut adlı iki meleğe indirilen şeyleri öğretiyorlardı. O iki melek, hiçbir kimseye biz, ancak ve ancak Allah tarafından bir sınamayız, sakın kafir olma demeden bir şey öğretmiyordu. Onlardan, karıyla kocanın arasını açan şeyleri öğreniyorlardı. Öğrenenler de Allah'ın izni olmaksızın hiçbir kimseye zarar veremezlerdi. Kendilerine zarar verecek, fakat hiçbir faydası olmayacak şeyleri öğrenmekteydiler. Andolsun ki bu bilgiyi satın alanın ahiretten nasibi yoktur, bunu iyice bilmişlerdi de. Fakat bir de canları pahasına satın aldıkları o şeyin ne pis şey olduğunu bilselerdi.*
Anlaşıldığı üzere havas ilmini kullandığını zanneden insanlar üç türlüdür.*
1. Hakiki Havas Ehli
2. Şeytanların ilham, keşf gibi türlü yollarla öğrettikleri büyü ve sihri havas zannedenler ve uygulayanlar. ( Bunların en düşük seviyelisi cinciler ve şirke dayalı muska yazanlardır, orta seviyesi nefsini islah ettiğini ve çeşitli ilhamlar aldığını düşünenler, bunlar çoğu zaman ruhani grupların hakimiyeti altına akıl, kalp ve ruh olarak girmişlerdir. Bunlar içinden kendini veli, evliya, kutup, rabbiyle muhatap zannedenler çıkar, İleri seviyesi ise sonsuzculardır aslında ikinci grupta sonsuzcudur. Sonsuzcular içinden keşf ehli, ilah ehli, yakaza halleri sahipleri, insanların keramet zannettikleri istidraç sahipleri çıkar. Bunlar çoğu zaman gerçek Veli ve Evliyalarla karıştırılırlar. )
Havas İlmi Temel Konular hakkında şimdiye kadar hiç bir kitapta bilgi verilmediği için ilk etapta anlayamamış olabilirsiniz. temel konular hakkında bilgi verildikçe anlayacaksınız İnşallah.
3. Şeytanlardan değişik yollarla büyü ve sihir öğrenenler ( Bunlar gerçekte havas ehli değildir, büyücü ve sihirbazlardır.)
Hakiki havas ehli ile şeytaniler arasındaki farkı belirgin olarak anlayabilmek zordur. İkiside Ayet ve dua kullanır. İkiside ibadet ehlidir. Ama Hakiki havas ehli insanlara İslam ilimlerinin ve Kur'an'ın hak olduğunu delillendirirken, şeytaniler İman sahibi Müslümanları kendi etraflarına toplayarak, şike ve küfre düşürmeye çalışırlar. Çoğu zaman bilinçsizdirler. İnkar ederek değil, büyü ve sihre havas diyerek ve insanların buna inanmasını ve kabul etmesini sağlayarak yaparlar. Büyüye havastır ve Allah'tan velilerine gelen özel bir ilim olduğunu kabul ettirerek yaparlar.
Büyücülerin Allah dostu sanılmasına, insanların yanılgıya ve hataya düşmesine sebep olurlar. Çünkü Ayet'tede belirtildiği gibi büyü ve sihri öğreten şeytandır. Böylece havas adı altında büyü ve sihri öğreten şeytanlara insanların Allah demesine ve kabul etmesine ve bunların öğrettiği büyünün Kur'an ilmi olduğunu kabullenmesini sağlayarak insanları şirke ve küfre kadar götürebilirler.
Aslında doğrudur, bunların taptığı şeytandır ve tapdıkları dostlarına yani şeytanları tabilerine büyü ve sihri öğretirler. Bunlar şeytanın dostudurlar.
Yoksa ne Allah'a tapıyorlardır, nede Allah dostudurlar.
Bu gibi insanların durumunu Ayetler bir nevi bildirmektedirler.
En'âm Sûresinin 112 . Ayetinde*
İşte böylece biz her Peygambere insan ve cin şeytanlarını düşman kıldık. Bunlar aldatmak için birbirlerine yaldızlı laflar fısıldarlar. Rabbin dileseydi bunu*
yapamazlardı. O halde onları iftiralarıyla baş başa bırak.*
En'am 128. Allah, onların hepsini bir araya topladığı gün, 'Ey cinler (şeytanlar) topluluğu! Siz insanlarla çok uğraştınız' der. Onların, insanlardan olan dostları ise: 'Ey Rabbimiz! (Biz) birbirimizden yararlandık ve bize verdiğin sürenin sonuna ulaştık' derler. Allah da buyurur ki: Allah'ın dilediği hariç, içinde ebedî kalacağınız yer ateştir. Şüphesiz Rabbin hikmet sahibidir, bilendir.
40- O gün Allah, onları hep birlikte mahşere toplayacak, sonra meleklere: "Şunlar size mi tapıyorlardı?" diyecektir.
41- Onlar da: "Seni tenzih ederiz. Bizim onlara karşı sığınacak velimiz sensin. Hayır, onlar cinlere tapıyorlardı. Çoğu onlara inanmışlardı." diyecekler