Halife-i resulullah şeriat ve tarikat bahsi
عَنِ الْحَسَنِ رَضِيَ اللّٰه عَنْهُ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: رَحْمَةُ اللّٰهِ
عَلٰى خُلَفَائ۪ى ق۪يلَ وَمَا خُلَفَائِكَ يَا رَسُولَ اللّٰهِ تَعَالٰى قَالَ الَّذ۪ينَ يُحْيُونَ سُنَّت۪ى
وَيُعَلِّمُونَهَا النَّاسَ (ابى نصر و ابن عساكر)
Ebû Nasır kitabından ve ibn-i Asakir‘de Hasan (Radiyallahu anhu) rivayetiyle, Resûl-i Ekrem (Sallallahu aleyhi vesellem) Hadîs-i Şeriflerinde:
- “Allah'u Teâlâ'nın rahmeti benim halifelerime olsun deyince:
- Senin halifelerin kim ya Resûlullah dediler? Buyurdu ki:
- Sünnetimi ihya eder ve nâsa da öğretirler”[1] diye buyurmuştur.
Bu sultanlar Resûlullah'ın hem şeriatı, hem tarikatı ve hem hakikatı ile çalışmışlar, sünnetini ihya etmişler ve hem de nâsa şeriat, tarikat, hakikat yolunu öğretmişlerdir. Biz de alimiz aynı vazifeyi yapıyoruz diyen hocalara şöyle denir. Eğer sen de şeriatla, tarikatla, hakikatla çalışıyorsan iddian tamam, yalnız şeriatta kalmış isen tarikat ve hakikat sünnetleri sende yoktur, noksandasın, bu sözler sünneti tamam tutanlaradır. Allah'u Teâlâ'nın rahmeti onlaradır.
Hazreti Ali (Kerremallahu Veche), Resûlullah (Sallallahu aleyhi vesellem)'e sormuş:
- Ya Resûlullah sünnetlerin nelerdir? Resûlullah (Sallallahu aleyhi vesellem) cevaben şu hadîs-i şerîfi söylemiştir:
عَنْ عَلِىٍّ رَضِيَ اللّٰه عَنْهُ قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ:
اَلشَّر۪يعَةُ اَقْوَال۪ى وَالطَّر۪يقَةُ اَفْعَال۪ى وَالْحَق۪يقَةُ حَال۪ى وَمَعْرِفَةُ سِرّ۪ى وَذِكْرُ اللّٰهِ
اَن۪يس۪ى وَالصَّوْمُ حُجَّت۪ى وَقُرَّةُ عَيْن۪ى فِى الصَّلٰوةِ
Ali (Radiyallâhu anhu)’dan Resulullah (Sallallahu aleyhi vesellem) buyurdu ki:
Şeriat: Muhakkak yapınız ve yapmayınız dediğim şeylerdir.
Tarikat: Kendi yaptığım gece, gündüz zevk alıp çalıştığım ve onunla çok acaib, garaiblere erdiğim şeylerdir.
Hakikat: Aşk, muhabbet, aşıklık, maşukluk halleridir. Bunda Allah'u Teâlâ ile kul arasında nice haller olur ki, bu da benim halımdır.
Marifet: Sırrımdır,
Zikrullah: Gece, gündüz eşim, yoldaşımdır.
Oruç: Hüccetimdir. Beni menzilime yetiştirendir.
Namaz: İki gözümün ışığıdır.[2]
Hoca yalnız şeriatta kalıyorsun, geri ki sünnetler nerede kaldı. Bu sultanlar bu sünnetlerin hepsini tutup ihya edenlerdir. Halife-i Resûlullah bunlardır. Allah'u Teâlâ'ya rahmet et dediği bunlardır. Bunlar için Cenâb-ı Hakk'ın hesapsız nimetleri, cenneti, Cemali olduğunu beyan eder. Bir de bunların aksi olup, kalp gözleri kör olup, bunlara muhalefet ve bunlarla mücadele edenleri, uğraşan ve çekişenleri beyan eder.
[1] Muhtarü'l-Ehâdîsîn Nebeviyye, Hadîs No: 250, s. 186. Râmûzu'l-Ehâdis, Hadîs No: 3633.
[2] Envârü'l-Aşıkîn, s. 369; Kütüb-i Sitte, Cild 9, s. 415; Cild 7, Hadîs No: 2137; Ömer Nasuhi Bilmen «500 Hadîs Kitabı» Hadîs No: 213, s. 187; İhya'u Ulumi'd-Dîn, Cild 2, s. 82-83, Hadis No: 108; Altı Parmak Kitabı, s. 580; Marifetnâme, s. 527, 1095; Sünen'ün Nese-i, Cild 7-8, Hadîs No: 3928; Kimya-i Saâdet, s. 213; İrşad, Cild 1, s. 315.
__________________
Sözün kıymetini '' Lal'' olandan,
Ekmeğini kıymetini ''Aç '' olandan,
Aşkın kıymetini ''Hiç'' olandan öğren..
|