ümmetimin yakininin zayıf olması bahsi
En mühim olan buradan başlar. Dikkat!... dikkat!... Resûl-i Ekrem ve Nebiyyi Muhterem (Sallallahu aleyhi vesellem) Hazretleri buyuruyor ki Ravileri sağlam yukardadır.
عَنْ اَبِى هُرَيْرَةَ رَضِيَ اللّٰه عَنْهُ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: اِنَّمَا
أَتَخَوَّفُ عَلٰى أُمَّت۪ى ضَعْفَ الْيَق۪ينِ (هب طس ابن المبارك) صَدَقَ رَسُولُ اللّٰهِ
Ebu Hüreyre (Radiyallahu anhu)‘dan Resûlullah (Sallallahu aleyhi vesellem) buyurmuştur ki:
“Ümmetim üzerine en ziyade korktuğum yakınlarının zayıflamasıdır.” [1]
Yakın zayıflığı dediği, maneviyata, batına inanç zayıflığıdır. Şimdi milletçe biz bu haldeyiz. Maneviyata itikadlar ve inançlar zayıftır. Şimdi biz bunu ele alacağız. İmanın kökü burada belli olacaktır. Bizim Allah'u Teâlâ'ya ibadetimiz ikidir. Birisi amelî, o birisi itikadî olup konusu ilerde açıklanmıştır.
1- Amelidir.
2- İtikadîdir.
Şeriatı Muhammediyye (Ameli) ibadetini kuvvetlendirir.
Tarikatı Muhammediyye-i Aliyye; itikadı kuvvetlendirir. Yakini artırır. bunların yani tarikat ve şeriat bir insanın amelini hem de yakinini kuvvetlendirir. Yalnız biri olursa o kimse noksandadır.
Şu mühim sorudur ki: Bir kimsenin amelînde (ibadetinde) noksanlık olsa, itikadî ibadeti sağlam yakîni kuvvetli ise cehennemde ebedi kalmaz. İbadet noksanlığı miktarınca cehennemde yanar yanar yine cennete girer. Amma itikadı yanlış ve zerre kadar noksan ise yakini de yoksa, o kimse her ne kadar ibadetçi ise de, ebedî cehennemde kalır.
Buna dair hadîs-i şerife bak.
عَنْ ثَوْرٍ رَضِيَ اللّٰه عَنْهُ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: تَعَلَّمُوا الْيَق۪ين
كَمَا تَعَلَّمُوا الْقُرْاٰنَ ، حَتّٰى تَعْرِفُوهُ فَاِنّ۪ى اَتَعَلَّمُهُ (حل)
Sevr (Radiyallahu anhu)’dan Resûlullah (Sallallahu aleyhi vesellem):
“İlmi yakini öğrenmeye çalışınız. Kur'ân öğrenmeye çalıştığınız gibi çalışınız. Hatta onu iyce bilesiniz, bende öğrenmeye çalışıyorum.”[2] diye buyurmuştur.
(N): Bizim ibadetimiz ikiye ayrılır.
1- Ameli (abdest, namaz oruç gibi şeyler)
2- İtikadi (Allah'u Teâlâ Resûluna Kur'an ve itikad edilecek şeylere tam inanmaktır.)
Amel noksanlığı ile ebedi cehennemde kalınmaz. Cezası miktarınca yanar, cennete girer.Yetmişbin sene yanar cennete girer .Topuğuna, göbeğine, gırtlığına kadar yanar.[3] İtikadı düzgün ise o itikad ve imanla cennete gitmesine sebeb olur. Zerre kadar iman ile giden ebedi cehennemde kalmaz. Cezası miktarınca cehennemde yanar, en sonunda cennete girer. Amma itikadı yanlış, olursa onun ameli imanını kurtarmaz, ebedi cehennemden çıkmaz. Mesela: Abdesti, namazı, orucu, haccı ve zekatı hepsi tamam, ibadet hususuna noksanı yok. İnancı; Allah'a, Peygamberimize, Kur'ân'a, ahirete her şeye tamam inanıyor. Yalnız “Kur'ân'ın her yerine inanıyorum ; Kur'ân'da melâike var dediğine inanamıyorum” dese diğer ibadetlerinin ve inandıklarının hepsi gider. Hiç birisine inanmamış olur. Çünkü Kur'ân bir bütündür, bir ayetini inkâr, hepsini inkârdır. Kur'ân-ı inkâr, küfürdür. İbadet noksanlığı günahkârlıktır. Zerre kadar inanç yanlışlığı, noksanlığı küfürdür, kâfirliktir.
Kur'ân-ı Azimüşşanda zikrullah ile nasıl çalışılacağını söylüyor. Bu yakın, ehl-i yakın ilmidir. Bir kimse Kur'an'a ne kadar çalışsa zikrullah ile de çalışmadıkça yakın hasıl olmaz.
[1] Taberânî, Mu’cemu’l-Evsat, Hadis No: 9116; Beyhaki: 31; Muhtarü'l-Ehâdîsin Nebeviyye, Hadîs No: 46, s. 74. Kenzul Ummal, Hadis No: 7341.
[2] Envâr'ül Aşıkîn, s.458; Râmûzu'l-Ehâdîs, Hadîs No: 3187.
[3] İmam-ı Şa'râni «Ölüm-Kıyâmet-Ahiret», Hadîs No: 446, s. 274.
CEVAHİR'UL İSLAM
__________________
Sözün kıymetini '' Lal'' olandan,
Ekmeğini kıymetini ''Aç '' olandan,
Aşkın kıymetini ''Hiç'' olandan öğren..
|