ilmi batın ve ilmi ledün
Resûl-i Ekrem (Sallallahu aleyhi vesellem) Efendimiz:
- Bu ulema kimdir? Onu beyan eder. Şu hadîs-i şerîflere dikkat! Kötü hocalar ulemayı Sû, diye isimlendirilir.
İyi ulemâ şudur ki, İlmi Ledün sahibi bunlardır. Varis-i Enbiya bunlardır. Nitekim Ebû Naim kitabında Enes ibn-i Malik (Radiyallahu anhu)’dan nakleilmiştir ki, o zat, Resûlullah'ın altı sene tamamen hizmetinde bulunmuştur.
عَنْ اَنَسِ ابْنِ مَالِكٍ رَضِيَ اللّٰه عَنْهُ اَنَّهُ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ:
اَلْعِلْمُ عِلْمَانِ فَعِلْمٌ ثَابِتٌ فِى الْقَلْبِ فَذَاكَ الْعِلْمُ النَّافِعُ وَعِلْمٌ فِى اللِّسَانِ فَذَاكَ حُجَّةُ اللّٰهِ
عَلٰى عِبَادِه۪ (ابو نعيم)
İşte Enes İbn-i Malik (Radiyallahu anhu)’dan Resûlullah (Sallallahu aleyhi vesellem):
“ilim ikidir: Biri kalpte sabit olan batını Ledün ilmi ve Maneviyat ilmidir. İşte en menfaatlı ilim budur. Bir ilim de, dilde lisandaki ilimdir, kitaptır. Bu da Allah'u Teâlâ'nın kullarına hüccetidir, hüccettir.”[1] (insanları inandırabilmek için delildir) diye buyurmuştur ki, Ulema-i ümmet bu iki ilimle çalışıp huzura erenlerdir.
İşte yukarıdaki ayetlerde vesile arayınız. Allah'u Teâlâ'ya yakınlık için dediği bunlardır. Bunlar ulema-i ümmettir. Bunlar Arif-i Billahtır. Bunlar her zamanda vardır. Nerede bulayım deme, sen cidden Allah'u Teâlâ'ya yakınlık dilersen ya onu sana getirir ya seni ona götürür, kavuşturur. Bunlar yeryüzünde her zaman bulunur. En az yetmiş veya üç yüz, yediyüz'dürler. Daha bu kitabı ileriye doğru okursan neler öğrenirsin. İnşallah'u Teâlâ. Bu aranacak zatların ilmini beyanen şöyle buyuruyor.
عَنْ اِمَامِ عَلِىٍّ رَضِيَ اللّٰه عَنْهُ اَنَّهُ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ:
عِلْمُ الْبَاطِنِ سِرٌّ مِنْ أَسْرَارِ اللّٰهِ تَعَالٰى وَحِكَمٌ مِنْ حِكَمِ اللّٰهِ يَقْذِفُهُ فِى قُلُوبٍ مَنْ
يَشَاءُ مِنْ عِبَادِه۪ (الديلمى)
Ed-Deylemi kitabından, İmam-ı Ali (Radiyallahu anhu)’dan Resûlullah (Sallallahu aleyhi vesellem):
“Batın ilmi bir sırdır. Allah'ın sırlarından ve hikmetlerinden bir hikmettir. Onu dilediği kullarının kalbine koyar,”[2] buyurmuştur.
İşte bu zatlar Resûlullah'ın şeriatı ve tarikatı ile amel ederler, Allah'u Teâlâ'ya sevilirler. Bunlara hem zahir ilmini, hem de batın ilmini verir. Yalnız şeriatla amel edip tarikata kulak asmayanlar bu sırra, bu hikmete eremezler. Yukarıdaki ayetlerde arayınız dediği bunlardır. Bunlar Resûlullah'ın halifeleridirler. İşte burada (Hakka Vuslat) haberlerini veriyor. (Hakka vuslat Allah'u Teâlâ'ya kavuşmaktır.)
[1] Râmûzu'l-Ehâdis, Hadis No: 2726, Sünen-i Dârimi, Hadis No: 372, Musannef ibn-i Ebi Şeybe, Hadis No: 60, Marifetnâme, s. 869.
[2] Sûre-i Bakara, Ayet 269, Râmûzu'l-Ehâdis, Hadîs No: 3925.
CEVAHIR'UL İSLAM
__________________
Sözün kıymetini '' Lal'' olandan,
Ekmeğini kıymetini ''Aç '' olandan,
Aşkın kıymetini ''Hiç'' olandan öğren..
|